29 Nisan 2016 Cuma

Domates'in 9 şaşırtıcı faydası
Domatesin lezzetini biliyoruz. İyi bir C vitamini kaynağı olduğu da malumunuz. Ancak hem çiğ hem de pişmiş domatesin belki de hi aklınıza gelmeyecek faydaları da var. Domates diyerek geçmeyin. Amerika'nın eski dünyaya armağanı olan bu sebze sadece güzel tatlı güzel renkli bir çeşni değil. İşte domatesin sizi şaşırtacak dokuz faydası:

1- Kanser riskini azlatır

Domateste bol miktarda bulunan Lyocepene maddesinin rahim ve prostat başta olmak üzere pek çok kanser türünün ortaya çıkma riskini azalttığı düşünülüyor. Aynı zamanda antioksidanlar bakımından da zengin olan domates kanser riskini arttıran serbest radkallerin vücuttan atılmasında yaban atılmayacak bir rol oynuyor. 

2-Cilt sağlığını destekler

Güneş yanıklarına karşı mücadelede domates içerdiği beta karoten sayesinde en etkili yiyecekelrden birisi. Şimdi güneş yanığına iyi geliyor diye yanıklarınıza domates püresi sürmeye kalkmayın. İçerdiği maddeler ile yediğimiz domatesler cildi güçlendirerek güneş yanıklarına karşı daha dirençli olmamızı sağlıyor. Ama siz yine de dün gece yediğiniz domatesli makarnaya güvenip güneşe gerekli koruma önlemlerini almadan çıkayım demeyin.

3 - Domates kemikleri güçlendirir

Domates içerdiği K vitamini ve kalsiyum sayesinde kemik sağlığınıza da katkıda bulunuyor. Aynı zamanda domateste bulunan lyocepene'in kemik kütlesini arttırmakta faydalı olduğu biliniyor. Kısacası osteoporosis tehlikesinin baş gösterdiği ileri yaşlarımızda dometes tüketimimizi azaltmadan devam ettirmek önemli. Lyocepene'in kemik sağlığı konusundaki etkisi osteoporozla mücadele etmeye yardımcı olmak amacıyla üretilen destek ürünlerinde (multivitamin komplekslerinde, vb.) mutlaka yer aldığı gibi sadece Lyocepene içeren kapsüller de satışa sunulmuş durumda. Ama domates yemek varken neden hap yutalım?

4 - Domates Kan şekerini regüle eder

Domates iyi bir krom kaynağıdır. Krom çok fazla tüketmemeniz gereken bir metal. Ama zaten herşeyin fazlası zarar değil mi? Kandaki krom doğru seviyede olduğunda kan şekerini ideal seviyede tutmaya yardımcı olur. Domates şeker hastalığı için bir çare ya da ilaç değildir ancak klinik olarak diyabetli olmayan bireylerin kan şekeri seviyesini düzenlemede etkilidir.

5 - Domates ile daha keskin gözler

Domates iyi bir A vitamini kaynağıdır. Keskin gözler için ön plana çıkan yiyecek havuç olabilir ama doamtesi de yabana atmayın. A vitamini görüşünüzü keskinleştirmekle kalmaz aynı zamanda gece körlüğü dediğimiz az ışıkta görme yetisinin yitirilmesi sorununa da iyi gelir. Belki daha önemlisi domatesin yaşla ilgili göz problemlerinden birisi olan maküler dejenerasyon riskini azalttığı bilinmektedir. 

6 - Domates saçları canlandırır

Üzgünüm size müjdeli haber veremeyeceğim. Domates saç dökülmesine iyi gelmez. Ama hali hazırda sahip olduğunuz saçlarınızın daha sağlıklı ve parlak görünmesine yardımcı olur. A vitamini ve diğer mineraller saçlarınızı güçlendirecek ve daha sağlıklı görünmelerini sağlayacak.

7 - Domates böbrek ve safra kesesi taşlarını önler

Böbrek ve safra kesesi taşı problemi büyük ölçüde genetiktir. Kimi bireyler hayat tarzlarından ve beslenmelerinden bağımsız olarak daha fazla taş ve kum sorunu yaşar. Yiyeceklerimize dikkat ederek taş riskini ancak azaltabiliriz. Nitekim taş tutacak böbrek ne yerseniz yiyin taş ya da kum üretecektir. Domatesin bu faydalı özelliğinden faydalanmak için ise çekirdeklerini ayıklamanız gerekecek. Klinik araştırmalarda böbrek taşı oluşumunu azalttığı tespit edilen beslenme rejimi çekirdekleri ayıklanmış domatesler içeriyor.

8 - Domates kronik sancılarınızı azaltabilir

Kronik sırt ya da romatizma ağrıları çekiyorsanız sancılı bir günün ne kadar kötü olduğunu bilirsiniz. Ağrı genellikle dokularda meydana gelen enflammasyondan kaynaklanır ve pek çok ağrı kesici enflamasyon azaltıcı aktif maddeler içerir. Domates de bioflavonoid (çikolatada da bol bulunur) ve karotenoidler bakımından zengin bir yiyecektir. Eğer son zamanlarda kronik ağrılarınızda bir artma olduysa sebebi belki de az domates yemeniz olabilir.

9 - Domates kilo verdirir(belki)

Domates mucize diyet yiyeceği değildir. Kalkıp da size domates yiyerek üç haftada on kilo verin gibi deli saçması tekliflerde bulunmayacağım. Ancak domates iyi bir lif kaynağıdır (orta boy bir domateste günlük lif ihtiyacınızın %10-12 kadarı bulunur) bu da onu salataları doyurucu yapmak için mükemmel bir kaynak kılar. Domatesle tatlandırdığınız salatalar aynı zamanda sizi daha uzun süre tok tutar. Domates, yüksek su oranı, vitamince zengin olması ve düşük şeker oranı ile sağlıklı bir diyetin olmazsa olmazıdır.

28 Nisan 2016 Perşembe

Domates'in Faydaları, Sırları, Tehlikeleri

Amerikan Hediyesi:

Domates bize Amerika’nın bir hediyesi. Evet, kıta olandan bahsediyoruz. Avrupalılar domates ile İspanyollar’ın Meksika’daki keşif ve fetihleri sonrasında tanıştılar. Orta ve Güney Amerika’da yiyecek olarak kullanılan domates Avrupa’ya oldukça yavaş bir şekilde yayıldı. 1880’lerde İtalya’da pizzanın popülerleşmesi ile mutfakların vazgeçilmezi haline geldi. Türk mutfağının temel taşlarından birisi olan domates ve özellikle domates salçası Osmanlı mutfağına tahmin edeceğinizden çok daha geç bir dönemde girdi: 19.yüzyılın ortalarında. Halk mutfağına girişi ise daha çok yirminci yüzyılın başından itibaren gerçekleşti. Bugün bile klasik saray tariflerine bakarsanız tencere yemeklerini tatlandırmak için gün kurusu, koruk suyu, nar ekşisi’nin sıklıkla kullanıldığını ancak domatesin adının bile geçmediğini görürsünüz. (http://tafed.org.tr/tr-tr/haberler/356/gecmisten-gunumuze-turk-mutfagi)
 

Korkulan Zehir’den Mutfağın Başköşesine:

Arada sırada domatesin yeşil yapraklarını ve saplarını yemenin tehlikeli olduğunu duyarsınız. Eğer bunun abartı olduğunu düşünüyorsanız tekrar düşünün. Domates nightshade ya da Latince adıyla Solanaceae ailesine mensup bir bitkidir. Bu bitki ailesinin Türkçedeki karşılığı ise itüzümü ya da köpek üzümüdür. Bu türler solinin denilen bir toksin üretir ve kimi türler ciddi derecede ölümcül olabilir. Deadly Nightshade ya da Türkçe adıyla Güzel Avrat Otu yeterli miktarda tüketildiğinde sizi asla uyanmayacağınız bir uykuya götürür. Domates bu bitki ailesinin nispeten masum bir üyesi olsa da bünyesinde solininin bir türevi olan tomatin toksini barındırır. Bu toksin yeşil yapraklarda, meyvelerin yeşil saplarında, ve olgunlaşmamış yeşil meyvelerde yoğunlaşırken olgun kırmızı domateslerde oldukça az miktarda görülür. Olgun domatesler hiç riskli değildir. Yeşil domatesler de çok büyük miktarda tüketilmedikçe hiçbir rahatsızlığa yol açmaz. Yeşil yaprakları ise acı tatları yüzünden zaten yemek istemezsiniz. Nadiren de olsa domates alerjisi görülebilir. Çeşitli şiddetlerde olsa da alerjinin en temel semptomları özellikle çiğ domates tüketimini takip eden saatlerde ciltte kızarma, terleme, ve burun akıntısı ve kaşıntı olarak kendini gösterir. (http://www.gardeningknowhow.com/edible/vegetables/tomato/tomato-plant-toxicity.htm)

Antioksidan deposu

Domatesin pek çok bilinen faydası vardır. Ancak en önemli özelliği içerdiği antioksidanlardır. Özellikle lycopene açısından zengin olan domatesin kanser riskini azaltmakta, kalp ve damar hastalıklarını önlemede faydalı olduğuna dair klinik (ancak henüz tartışılan) sonuçlar vardır. Domates aynı zamanda cildi güneşin tehlikeli UV (morötesi) ışınlarından korumada ve güneş yanıklarını önlemede etkilidir. Diyabeti önlemede etkili olmasa da hali hazırda diyabet hastası olanlarda oksidatif stresi azalttığı yolunda bulgular mevcuttur. Domatesin içerdiği lyocepene’in dejeneratif sinir sistemi rahatsızlıklarında tedavi amacıyla kullanılıp kullanılamayacağı da araştırılmaktadır. Ama zaten hiçbir sıra dışı etkisi olmasa dahi domates lezzeti ve iyi bir C vitamini kaynağı olmasıyla soframızdaki daimi yerini zaten çoktan hak etti.