24 Ocak 2014 Cuma

Depresyona İyi Gelen Yiyecekler

Depresyon; umutsuzluk, üzüntü, ağlama nöbetleri, eskinden keyif alınan aktivitelerin artık zevk vermemesi, uyku düzeninin bozulması ve iştah değişiklikleri ile karakterize bir hastalıktır. Hafif ve orta dereceli depresyon yaşam tarzında yapılacak değişiklikler, dengeli beslenme ve terapi ile tedavi edilebilirken ilerlemiş depresyon tedavisi için ilaç kullanılması gerekebilir. Bu sayfalarda her zaman üstünde durduğumuz uyarımızı tekrar edelim. Depresyon sadece beslenmenizi düzene sokarak düzeltebileceğiniz bir rahatsızlık değildir.

Depresyon ve Beslenme


Depresyonla mücade ederken üç noktanın üstünde durmak gerekli. Depresyona iyi gelen yiyecekleri ve depresyondan muzdarip kimselerin uzak durması gereken yiyecekleri aşağıda inceleyeceğiz. Bir de depresyonun iştah üstündeki etkilerini göz önünde bulundurarak genel yemek yeme rejiminin de kontrol altında tutulması gerektiğini unutumayın.Depresyondaki kişiler bu ruh halinin iştahı kesebileceği ya da aşırı oranda arttırabileceğini de unutmadan, kilo kontrolünü sağlamak adına beslenmelerine özellikle dikkat etmelidir.

Her birey depresyona farklı tepkiler verir. Kimi hastalar tüm iştahlarını kaybederken kimi hastalar, özellikle kadınlar, duygusal yeme dediğimiz duruma düşerler ve yüksek kalorili ve şekerli gıdalara yönelirler. Bu yönelim aşırı düzeylere ulaşırsa hali hazırda duygusal dayanıklılığın düşük olduğu bir durumda bir de kilo alma problemiyle başa çıkmak zorunda kalabilir hasta. O yüzden depresyon teşhisi konan hastalar ilk olarak günlük kalori alımlarını normal bir düzeyde tutacak adımları atmalıdırlar. Ancak bu asla kilo vermeye yönelik bir diyet ya da rejim olmamalıdır. Kilo verme stresi depresyonla mücadele etme kararlıınızı olmsuz yönde etkileyebilir. 

Depresyon Tedavisine Yardımcı Besinler


Balık: Depresyon eninde sonunda beyin ve sinir sisteminin kimyasıyla yakından alakalı bir rahatsızlıktır. Stres, duygusal travma ve nörotransmitter seviyeleri uygun koşulları yarattığında kronik depresyona maruz kalınabilir. Bu yüzden beyin kimyasını düzenleyen ve sinir sitemini güçlendiren gıdalar depresyon tedavisinde önemli yardımcı roller üstlenir. Özellikle Omega 3 yağ asitlerinin rolü üstünde çok durulmaktadır. Son yıllarda omega 3 yağ asitleri üzerine yapılan hemen her araştırma bu esansiyel yağ asitlerinin depresyon tedavisine yardımcı olduğu yönünde sonuçlara sahiptir. Özellikle soğuk deniz balıkları olan somon, uskumru ve ton balığında bol miktarda bulunan omega 3 yağ asitleri merkezi sinir sistemi gelişimine katkıda bulunuyor. Yine yapılan çalışmalar bu tip balıkların yüksek oranda tüketildiği ülkelerde depresyon oranının diğer ülkelere göre daha düşük olduğunun altını çiziyor. Omega 3 yağ asidi alabilmek için sadece balık tüketmeniz gerekmiyor, keten tohumu yağı, kabak çekirdeği, ceviz de bu yağ asidi bakımından oldukça zengin. Doktorunuza danışarak balık yağı kapsülü de kullanabilirsiniz.
Meyve ve Sebzeler: Taze sebze ve meyveler sadece tazelikleriyle bile ruh halimize katkıda bulunurlar. Ancak kimi meyveler ve sebzeler mutluluk verici endorfinlerin salgılanmasına yardımcı olmak bakımından bir adım öndedir. Özellikle çilek, narenciyeler, ve böğürtlen frambuaz gibi çalı meyveleri endorfin salgılanmasına yardımcı olur. Bu meyvelere bir bakıma mutluluk hapı muamelesi yapabiliriz.Vitamin, mineral, antioksidanlar ve diyet lifi bakımından zengin olan meyve ve sebzeler depresyonun belirtilerinin hafifletilmesi için kullanılabilir. Çilek, narenciye, muz, kavun, domates, yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, kuşkonmaz, Brüksel lahanası fiziksel ve ruhsal sağlığınız için tüketebileceğiniz meyve ve sebzelerden bazıları.
B Vitaminleri: Yukarıda ne demiştik? Beyin kimyasını düzenleyen her gıda depresyonla mücadeleye yardım eder. B grubu vitaminlerin pek çoğu asıl işlevleri farklı olsa da duygusal dengeye etki eden fonksiyonlar üstlenmektedir. Örneğin suda çözünebilen B kompleks vitaminleri sindirim sırasında gıdaların parçalanmasında kullanılır, ancak  uzmanlar ayrıca, özellikle B6 ve folik asitin duygu durumu dengesine katkıda bulunarak depresyon belirtilerini hafiflettiğini söylemektedir. B6 vitaminini tahıl, patates, muz, nohut, tavuk, biftek, alabalık, ayçiçeği çekirdeği, fıstık ezmesi ve ıspanak gibi besinlerden alabilirsiniz. Folat ya da folik asit ise sığır eti, ıspanak, fasulye, kuşkonmaz, pirinç, ıspanak, brokoli ve bezelyede bol miktarda bulunur.
Hiç gündemden düşmeyen, bin derde deva B12 vitamini kendini depresyon tedavisinde de göstermektedir. Aslında B12 eksikliğinin depresyona neden olduğu konusunda kesin bir kanıt bulunmamasına karşın bu vitaminin beyin kimyasallarının düzenlenmesine yardımcı olduğu biliniyor. Uzmanlar B12 vitamini eksikliğinin “homosistein” birikimine yol açabileceğini ve depresyonu tetikleyebileceğini belirtiyorlar.
E Vitamini: E vitamini eksikliğinin de depresyona doğrudan sebep olduğuna dair bir kanıt yoktur. Ancak unutmamak gerekir ki depresyon gibi pek çok faktörden etkilenen ve her vakada farklı gelişim gösterebilen karmaşık rahatsızlıklar için sebep sonuç ilişkisi bulmak genelde zordur. Yapılan araştırmalarda elde edilen bulgu ise şudur: E vitamini eksikliği depresyon hastalarında görülen ortak bir olgudur. Kısacası depresyona E vitamini eksikliğinin neden sebep olacağı hakkında kesin bir bilgimiz yoktur ama pek çok depresyon hastası aynı zamanda E vitamini eksikliği de yaşamaktadır. Buğday tohumu yağı, badem, ayçiçeği çekirdeği, ayçiçek yağı, aspir yağı, fıstık ezmesi, yer fıstığı, ıspanak ve brokoli gibi besinleri düzenli olarak tüketerek vücudun ihtiyaç duyduğu miktarda E vitamini alabilirsiniz.

Depresyona İyi Gelmeyen Gıdalar

Depresyonla mücadele etmenize yardım eden, ya da eksikliğinde depresyon riskini arttıran gıdalar olduğu gibi fazla tüketildiğinde depresyona sebep olan ya da daha ağır bir seyir sergilemesine yol açan gıdalar da vardır. Eğer depresyondaysanız aşağıdaki gıdalardan uzak durmaya yada miktarlarını makul düzeyde tutmaya çalışın.

Şekerli Yiyecekler: şekerin iki yönlü bir etkisi vardır. İlk olarak vücudumuz şeker sevmeye programlıdır ve büyük miktarda şeker aldığımızda ani bir rahatlama ve keyif duygusuna sebep olur. Ancak rafine şekerler çok büyük hızla metabolize edildikleri için bu keyif hissi yerini kısa zamanda bir eksiklik ve yetersizlik hissine brakır. tatlı yiyecek iyi hatıralarla anılmaz da daha çok kıskançlıkla özlenerek anılır. Başka hiç bir kimyasal etkisi olmasa bile bu dalagalanma etkisi bile fazla şeker tüketiminin depresyona iyi gelmeyeceğini göstermelidir bize. Şekerle mücadele etmek için vücut insülin üretir ve kan dolaşımına salar. Oysa kanda yüksek insülin ruh sağlığı için çok da iyi bir şey değildir. Yüksek insülin uyku bozuklukları, baş dönmesi, sinirlilik hali ve öfke patlamaları gibi belirtilerle kendini gösterir.

Aşırı Sodyum: Sodyum organların normal fonksiyonlarını yerine getirebilmesi için gerekli bir elektrolittir ancak aşırı sodyum tüketimi hipertansiyon başta olmak üzere pek çok ciddi sağlık sorununa yol açabilir. Sodyumun depresyon belirtilerine etkisi ise aşırı miktarlarda tüketildiğinde kronik yorgunluğa neden olmasıdır.

Alkol: Alkol tek başına merkezi sinir sistemi üzerinde yarattığı etki ile kronik depresyona neden olabilir. Kişi depresyon sırasında olumsuz düşüncelerden kurtulmak ve kendi kendini tedavi etme isteğiyle alkole yönelebilir ancak alkolün yarattığı sanal rahatlama kısa sürede depresyonun derinleşmesine neden olacaktır.
Sonuç olarak depresyon, bazen sadece mevsimsel değişiklikler, iş veya okulda yaşanan sıkıntılar nedeniyle kısa süreli olarak görülebilmektedir. Bu tip hafif ve orta dereceli depresyonun tedavisinde doğru besinlerden yardım alarak iyileşme sürecini kısaltabilirsiniz. Ancak tedavi edilmeyen ve ilerlemiş depresyon kişiyi intihar duygularına yönlendirebilir ve sosyal hayatını bitirebilir. Bu gibi ciddi sonuçlara yol açmadan önce mutlaka bir uzmandan yardım almalı ve belirtiler derinleşmeden doğru tedavi sürecini başlatmalısınız.

0 yorum: